29 Mart 2010 Pazartesi

Yine, yeni, yeniden.. Ali Sami Yen'de son derbinin galibi de Fenerbahçe

Derbi maçta Fenerbahçe Emre,Deniz ve Baroni’nin yokluğunda ortada Selçuk-Mehmet ikilisi ile başladı maça.. Sağ kanatta Özer, solda da Vederson oynadı rakibin tehlikeli kanat akınlarında Santos’a yardım edebilmek için.. Daum’un ilk maçta da bunu uyguladığını ve başarılı olduğunu görmüştük.. Yine aynı şekilde başarı sağladı.. Santos önüne Vederson oynayınca hem kendi kanadında çok sık açık vermedi, hem de ileri ıma fırsatları yakaladı Vederson geride kendi pozisyonunu yakaladığında..

Maçı izlerken özellikle Fenerbahçe adına Emre’yi çok aradım.. Fenerbahçe mevcut kadro ile de topa daha fazla sahip olan taraftı ama eğer Emre oynasaydı Galatasaray’ın bu sistemine karşın şok presi ile birçok pozisyon yaratabilirdi.. Rijkaard defansın göbeğinde geçen maçta büyük bir ta yapan Emre Güngör yerine Servet’e şans tanımış.. Bana göre büyük bir hata idi.. Servet hem Guiza’yı çok kaçırdı, hem de geriden ileri oynadığı hemen her topu kaybetti.. Hızlı bir Emre Güngör, Guiza’yı daha rahat marke edebilirdi.. Bana göre orta saha dizilişinde de hatalı davrandı Hollandalı hoca.. Sarp ve Topal gibi iki durağan ismi yan yana oynattı ve ileride baskı kuramadı.. İkisi de tipik defansif ön libero olan oyuncu ile geriden top çıkaramadığı gibi, Fenerbahçe’nin en büyük açık verebileceği defanstan çıkarken pres uygulanması işini de yapamadılar.. Fenerbahçe’de ise Selçuk defansın önünü toplarken, Mehmet Topuz ise sürekli gezerek oynadı.. Emre kadar verimli olamasa da sağ açıktaki performansının çok üzerindeydi..

Fenerbahçe Lugano’nun dönmesi ile defansını iyice sağlamlaştırdı.. Bilica’nın açıklarını kapadığı gibi, defansta tatlı sert oyunu ile de rakip forvetlerin korkulu rüyası olmaya devam etti Lugano.. Hava toplarında çok iyi, birebir markajda müthiş, rakiplerine adım attırmadı.. Geriden oyunu başlatma konusunda başarısız olsa da bu açığını hırsı ile kapatmasını çok iyi biliyor.. Bilica bir iki ofsayt pozisyonu dışında hata yapmazken, Volkan ise maçın sonunda yaptığı kurtarış ile 3 puanın mimarlarından birisi oldu.. Gökhan Gönül, önünde sık sık içeri dalan Özer ile oynayınca o kanattan birçok bindirme yapma şansı buldu ama son paslarda dikkatsizdi.. Santos ise Vederson’un da yardımıyla iyi bir maç çıkardı..

Fenerbahçe Alex ile oynadığında takımdaki oyuncularda ekstra bir güven duygusu oluşuyor.. Rakip pres yaptığında ve baskı kurduğunda Alex topu o kadar olumlu kullanıyor ki, takım arkadaşları hem rahatlıyor, hem de kendine güvenleri artıyor.. Bu maçta da Alex takımı çok iyi yönetti ve galibiyette önemli rol oynadı.. Van Basten de maç sonunda kendisini izlemenin büyük bir zevk olduğunu belirtmiş zaten.. Guiza çok koştu, çalıştı.. Formunda olduğunu gösterdi.. Ama birisi hatalı ofsayt bayrağı, diğeri de el ile kontrol diye iki önemli pozisyonu kesildi..

Galatasaray’da en çok göze batan isim Neil idi.. Alan kontrolünü harika yapıyor, geriden topla çıkışları oldukça iyi, mücadele gücü de üst düzeyde.. Ama yanında Servet, Sabri ve Caner oynayınca, O da belli bir yere kadar dayanabiliyor.. Caner ve Sabri çok savruk oynuyorlar.. Gittiklerinde boş bıraktıkları alanlardan hep tehlikeli ataklar geliştirdi Fenerbahçe.. Yaptıkları ortaların ve ileri oynadıkları çoğu topun rakibe gitmesi tesadüf değil.. Servet de büyük takımları taşıyabilecek özellikte bir stoper değil kanımca.. Zaten Rijkaard da maç sonunda beynini kullanması gerek şeklinde konuşmuş.. Ama kendisini oynatarak hataya ortak olmuştur..

Galatasaray’da Elano ortada oynamadıkça top yapamıyor takım.. Sarp, Topal, Barış ve Ayhan çok düz oyuncular.. Bu isimlerden kurulu bir orta saha yaratıcılıktan uzak kalıyor.. Kanatlarda Santos ve Keita bekleneni veremedi.. Santos zaman zaman etkili olsa da Keita oldukça sönük kaldı.. Oyun oynamaktan çok, hakem ile oynamayı tercih edince kendi de oyundan kopuyor.. Her harekette kendini yere sanki silahla vurulmuş gibi atması sonucu arık inandırıcılığını yitirmiş durumda.. Yarın bir maçta rakibi gerçekten kendisini sakatlayıcı bir hareket yapsa da hakem inanmayabilir..

Jo ileride hareketli olsa da çok yalnız kaldı.. Geriden beklediği desteği bir türlü bulamadı.. Oyuna sonradan giren Arda da derdine çare olamadı.. Daha sonraları oyuna giren Baros da yokları oynadı.. Fenerbahçe kendi alanını çok iyi kapadı ve boş alanları mümkün olduğunca az verdi.. Böyle olunca da boş alanda kendi özelliklerini daha rahat gösterebilen Baros ve Jo etkisiz kaldı..

Bence bu maçta Daum meslektaşı Rijkaard’a göre takımını daha iyi hazırlamıştı.. Oyunda topa hakim olan taraf olan Fenerbahçe ilk dakikalar hariç rakibine çok fazla pozisyon vermedi.. Oyuncu tercihleri Daum’un çok doğruydu ve oyunu hep elinde tuttu.. Rijkaard ise rakibe ileride pres yapıp baskı kurduramayarak Selçuk ve Mehmet Topuz’un çok rahat top yapabilmelerini izledi.. İleride Jo yalnızları oynadı.. Elano gibi pasları son derece etkili olabilen bir ismi oyunun başında sol tarafa hapsetti.. Servet gibi ağır bir ismi Emre Güngör’e tercih etti.. Bence kaybedilen Trabzonspor maçından sonra kadro tercihide yine hatalar yaptı..

Maçta ilginç anar da yaşandı.. Uzun bir zamandan sonra ilk defa saygı duruşunda iki takım taraftarı da aynı duyguları paylaşarak, aynı tepkileri verdi.. Maç içerisinde Sabri gibi agresif bir isim tribünleri sakin olmaya davet etti.. Maçın tek golünü geçen hafta kendi taraftarının ıslıkladığı Selçuk Şahin attı.. Tribünlerden atılan bir su şişesi Alex’in sırtına isabet etti.. Genelde maçtan çıkan oyuncuları teknik adamlar tebrik eder ama bu maçta oyundan alınan Guiza hocasını tebrik etti..

Bundan sonra Fenerbahçe her maça Galatasaray maçı gözüyle bakmalı.. Kadro kalitesi açısından bu dakikadan sonra oynayacağı her takıma göre daha üstün.. Ama oyuncuların bu maçta gösterdikleri hırsı ve isteği bundan sonra da sahaya yansıtmaları gerekiyor.. Sakat oyunculardan Deivid artık dönüyor.. Baroni ve Deniz ve Emre de Beşiktaş maçına kadar hazır olur diye düşünüyorum.. Eğer Kayserispor maçı kayıpsız atlatılabilirse, büyük bir avantaj elde edilecek ve içeride oynanacak olan Beşiktaş maçı ligin kaderi açısından oldukça büyük önem taşıyacak..

3 yorum:

  1. Tebrikler güzel maç analizi olmuş.Bu arada tebrikler, fener sabretti gol poziyonu kovaladı ve kazandı.

    bu arada sanırım sizde bir kişilik problemi yaşayan bir kaleci var ondan da bahsetmek ister misin?

    YanıtlaSil
  2. Teşekkür ederim.. Dediğiniz gibi, önce savunmayı sağlam tuttu, sonra da golü buldu Fenerbahçe..

    Volkan'a gelince.. Maçın son dakikasında yaptığı hareket maçı izleyen Hiddink'in de dikkatini çekmiştir muhtemelen.. Eminim oldukça şaşırmıştır.. Yaptığı hareketle centilmenliği aykırı hareketten sarı kart alıp, oyundan atılabilirdi de.. Maç içinde izlerken de çok kızdım.. Ancak futbolcuların psikolojileri biraz farklı oluyor.. Maça gidenlerden duyduklarıma göre kendisine ve ailesine maç içerisinde çok fazla küfredilmiş.. Onlara tepki olarak yaptığını düşünüyorum.. Volkan da Arda gibi kameralara, kendisine ve tribünlere oynamayı çok iyi biliyor :)

    YanıtlaSil
  3. Maçın analizi iyi olmuş.. Ama bu zamana kadar izlediğim en zevksiz derbi maçlarındandı. İlk yarıda belli oldu zaten iki takım da galibiyeti isteyen taraf gibi gözükmedi. İkiside açık kapamaya çalıştı.. Daum zaten takımı kapamaya alışık bi,r antrenör. Rijkaard takımı kapalı ancak bu kadar tutabildi. Alışık değil. Zaten Sarp,Topal Sabri,Caner ve Servet'in bulunduğu bir takım organize olmaktan uzak kalır her takımda.. Derbiyi izlerken bir ara top havadan 3 dk'lığına yere inmedi. Alex ve Elano da olmasa inmezdi herhalde.. Dediğin gibi Jo yalnız kaldı. Guiza çok koştu zaman kazandırdı takımına.. Maçta bir de dikkatimi çeken bir tane bile ara pası olmadı.. Bu kadar mı kapalı olur derbi maçı hayret.. Türkiye'nin iki güzide klubü böyle oynarsa Türk futbolunun geleceği düşündürücü.. Eline emeğine Sağlık.. ( CaNBaSTeN )

    YanıtlaSil