31 Mart 2010 Çarşamba

Maç Öncesi: Fenerbahçe - Kayserispor

İki takım da zorlu geçen maçlar sonrasında ikinci yarılarda buldukları gollerle geçen haftayı 3 puan ile kapadı.. Fenerbahçe deplasmanda Galatasaray’a karşı önce savunmada sağlam kaldı ve sonrasında golü de bularak deplasmandan 3 puan çıkardı.. Kayserispor da çok fazla pozisyona giremediği maçta Trabzonspor’u son dakika golü ile mağlup etti ve Fenerbahçe deplasmanına moralli bir şekilde gelme şansını elde etti..

Kayserispor, Trabzonspor karşısına kalede Souleymanou, defansın sağ tarafında daha önce sol bekte izlemeye alıştığımız Hakan Aslantaş, solunda sakatlıktan yeni kurtulan Toledo, göbekte Kaptan Aydın Toscalı ile Serdar Kesimal, orta sahanın sağında Mehmet Eren, solunda Semih Aydilek, orta sahanın göbeğinde genç Abdullah Durak ve Shawky, ileri uçta Makukula ve O’nun çevresinde Cangele’nin yokluğunda James Troisi ilk 11’i ile çıktı..

Kayserispor özellikle duran toplarda kalesinde ciddi tehlikeler gördü.. Adam paylaşımı konusunda sıkıntı yaşadıkları görüldü.. Savunmada Aydın ve Serdar oldukça iyi kesiciler.. Sert futbolları ile Umut gibi agresif bir oyuncuyu bile etkisiz hale getirdiler.. Tabii bunda orta sahanın defansa oldukça fazla yardım etmesi de göz önünde bulundurulmalıdır.. Toledo sakatlık sonrası biraz durgun göründü.. İleriye hiçbir pozisyonda çıkamadı.. Aynı şekilde sağ bek olarak görev yapan Hakan da ileri çıkışlar yapsa da etkili olamadı.. Orta sahanın ortasında görev alan Abdullah ve Shawky hemen her yere koşan isimler.. Alan savunmasının yanında, ileri doğru da pres yapabilen özellikleri var.. Çoğunlukla kapansalar da ileride bastıklarında da oldukça fazla top kazandılar..

İleri uçta görev alan Makukula fiziğini çok iyi kullanabilen bir isim.. Egemen gibi sert, kuvvetli ve fizikli bir defans oyuncusuna karşı bile çok rahat mücadele etti.. Ancak Cangele’nin olmaması O’nu etkisiz hale getiriyor.. Troisi kendisine Cangele kadar yardımcı olamıyor.. Kanat akınlarında görev alan Semih ve Mehmet Eren de süratli ve mücadeleci yapıları olmalarına rağmen ileriye top taşıdıklarında son paslarda bir türlü başarıyı sağlayamadılar.. Maç golsüz eşitlikle bitecek derken Makukula karambolde yakaladığı fırsatı çok iyi değerlendirdi ve takımı adına 18. golünü atarak kendi sahasında kazanılamayan 5 maç sonrasında 3 puanı getirdi takımına..

Fenerbahçe’ye gelince.. Fenerbahçe bu maçta Galatasaray’a karşı oynadığı tempoda ve oyun stilinde oynar ise oldukça zorlanacaktır.. Belki yine gol yemeyecektir ama gol yollarında kısır bir görüntü sergileyebilir.. Bu maçta kazanabilmek adına, Fenerbahçe mutlaka oyunda tempoyu sağlamalıdır.. Tempolu olarak oynamalıdır.. Galatasaray maçında olduğu gibi presi orta sahada değil, hemen ileri uçtan başlayarak yapmalıdır.. Kayserispor defansının göbeğinde iyi birer kesici olmalarına rağmen Aydın ve Serdar oldukça kötü top kullanıyorlar.. Orada yapılacak şok pres ile pozisyonlar yaratılabilir.. Bu açıdan da eğer Emre sakatlığı geçtiyse mutlaka bu maçta kullanılmalıdır..

Kayserispor’un zaafı olan duran toplarda Alex içeriye keseceği toplarla tehlike yaratabilir.. Bu yüzden Lugano ve Bilica mutlaka serbest vuruşlarda ileri çıkmalılar.. Makukula da onlarla gelecek ve forvette muhtemelen geçen hafta golü hazırlayan Ömer ya da Semih kalacaktır.. Gökhan ve Emre bu geri dönüşlerde rakibe kontra imkânı tanımayacaklardır.. Guiza’nın bu maçta eğer geriden yeterli desteği göremezse yalnız kalacağını ve etkisiz olacağını düşünüyorum.. Bu yüzden Alex’in yanı sıra Özer, Mehmet ve oynarsa Emre mutlaka ileride Guiza’ya yardımcı olmalıdır.. İlerleyen dakikalarda gol gelmez ise Gökhan Ünal ve Deivid gibi gol yollarında etkili isimler kulübeden katkı sağlayabilirler..

Fenerbahçe bu maçta mutlaka topu kanatlara taşımalıdır.. Kanatlarda görev alacak olan oyuncular bu maçın kaderini önemli derecede etkileyeceklerdir.. Özer yaratıcılığını böylesi önemli bir maçta kullanmalı ve daha fazla sorumluluk almalıdır.. Tolunay Kafkas’ın Alex’e sıkı markaj uygulatacağını düşündüğümüzde de Özer faktörünün ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor..

Oyunun orta sahaya sıkışacağı maçlarda kanat adamlarının etkisi de oldukça önemlidir bu tip maçlarda.. Kayserispor top rakipte iken her oyuncu ile topun arkasına geçen bir takım.. Makukula dahil her oyuncu takım savunmasında görev alıyor.. Bu yüzden Gökhan Gönül ve Santos’un mutlaka önlerinde oynayacak olan kanat adamlarına yardımcı olmaları gerekiyor.. Bu şekilde kanat oyuncuları içeri kat edip hem forveti besleyebilirler hem de geriden gelen bek oyuncularına boş alan yaratabilirler.. Gökhan’ın ve Santos’un ileri çıkışlarında son topu olumlu kullanmaları harcadıkları enerjinin karşılığını almalarında oldukça önemli..

Bu maçın en önemli faktörlerinden biri de taraftardır.. Maçın hakemi Yunus Yıldırım olarak belirlendi ve kendisi oyuna fazla müdahale etmeyen, sertliğe prim tanıyan, sarı ve kırmızı kartlarını pek kullanmayan ve neredeyse hiç penaltı vermeyen bir hakem.. Bu maçta rakip Kayserispor’un oyun stiline yardımcı olabilecek belki de en iyi hakem.. O yüzden taraftar mutlaka oyunun içinde olmalıdır.. Top rakip takımdayken şarkılar söylemek ve tezahürat yapmak yerine ıslıkla ve yuhalama ile yapılacak protesto rakibin direncini kırmakta oldukça önemli bir etken olacaktır.. Ayrıca kazanılan derbi sonrası birçok kesim tarafından bu maçta fark beklentisi oluştu.. Ancak ben hiç de öyle düşünmüyorum.. Oldukça kısır geçmeye aday bir maç.. Bu açıdan bakacak olursak taraftar asla kendi oyuncusuna tepki vermemeli ve gol gecikse dahi oyuna her zaman pozitif katkıda bulunarak takımı ateşlemelidir..

4 yorum:

  1. ben de bu maçın kısır geçeceğini düşünüyorum her ne kadar daha değişik bir futbol izlemeyi arzulasak da ortaya çıkan tablo bu...özer konusunda da aynen katılıyorum,her ne kadar sakatlığı yüzünden kendisine kızamasam da özer geldi geleli biz çok şey bekliyoruz ondan,bu maç onun maçı olur inşallah...

    YanıtlaSil
  2. Bu kısır tabloyu ortadan kaldırmak için futbolcular kadar taraftara da iş düştüğüne inanıyorum.. Eğer Galatasaray maçlarındaki gibi maçı yaşarlar ise ben skoru yakalayabileceğimizi inanıyorum.. Kayserispor'un da Bursaspor gibi bir dönüş yapabileceğine inanmıyorum..

    YanıtlaSil
  3. zaten Sami Yen'deki her zaman her yerde şampiyon Fener sesleri yeter yani bir futbolcuyu oynatmaya:)sezonun ilk yarısında özellikle Gençlerbirliği maçında taraftarın inanmışlığı tavan yapmıştı,bu maçla beraber tekrar oluşsa keşke o tablo...

    YanıtlaSil
  4. Hatırlıyorum.. Harika bir maçtı.. Ancak unutulmasın ki o maç futbol oynamak isteyen iki takımın mücadelesiydi.. Bu hafta ise oynamak isteyen ve oynatmamak için sahaya çıkan takımların mücadelesine şahit olacağız.. Her ne olursa olsun, umutsuzluğa kapılmadan, rehavete girmeden, hakemin bitiş düdüğüne kadar mücadeleyi bırakmamalıyız.. Sezonun en önemli maçlarından bir tanesine çıkıyoruz..

    YanıtlaSil