5 Nisan 2010 Pazartesi

Fenerbahçe 2-0 Kayserispor

“Bizler inandık siz de inanın” pankartıyla çıktı Fenerbahçe sahaya.. Maçın henüz ilk dakikalarından itibaren pankartta yazılana ne kadar da sadık olduklarını ispat edercesine mücadele ettiler.. Karşılarındaki rakip ligin en iyi savuma yapan takımlarından Kayserispor ama 10 dakika içinde birden çok gol atabilirdi rakibine Fenerbahçe..

Maça son derece hızlı girildi.. Geçen hafta alınan Galatasaray galibiyeti ile hem oyuncular, hem taraftar havaya girmişti belli ki.. Ardı ardına gelen ataklar, tam saha uygulanan pres, uzaktan şut denemeleri, geriye takım halinde dönme ve hücuma toplu halde çıkma ne ararsan vardı sahada.. Uzun zamandır Fenerbahçe’nin oyunu bu kadar zevk vermemişti bana.. İlk yarıdaki Gençlerbirliği maçına benzer bir futbol vardı sahada..

Maç öncesi yazımda yazdığım gibi golün gelmesi için kanatlara mutlaka beklerden destek gelmeliydi.. Nitekim maç içinde Gökhan Gönül ile Santos’un birçok bindirmesini gördük.. Takım halinde hücum etti Fenerbahçe.. Guiza sakatlanarak çıkana kadar da gol gelebilirdi ama kısmet Gökhan Ünal’a imiş.. Manisaspor karşısında uzatmanın son dakikasında attığı gol çok değerli idi.. Şimdi de bu maçta kilidi açan isim oldu.. Böyle alternatifli kadron olursa ligde daha rahat edersin.. Sakatlıkların çok olduğu şubat ayında eğer iki kanat oyuncusu takımda olsaydı şu anda puan durumunda çok daha avantajlı olunabilirdi..

Maçın adamı Alex diyebiliriz.. Eğer biraz daha şanslı olsa gollerini de atacaktı.. Dün sahada yine 2 asist ve yaptığı hareketlerle göz doldurdu.. O’nun oyununu izlemek zevk veriyor.. O’nun ayağından çıkan her top tehlikeye dönüşüyor.. İyi ki yollarımız kesişmiş de futbolun güzelliklerini yaşama fırsatını sık sık görebiliyoruz.. Umarım en az 3-4 sene daha bu takımda kalır.. Profesyonelliği ile takıma katacağı daha çok şey var..

Geçen haftaya göre tek değişiklik Vederson-Emre değişikliği idi.. Topuz tekrar sağa, Özer sola ve Emre orta sahaya geçmişti.. Böyle bir orta saha kurgusuna moralli ve formda bir Selçuk da eklenince rakibini adeta sahasına hapsetti Fenerbahçe.. İkinci yarının son dakikalarında Troisi’nin şutu dışında yere yatmadı Volkan.. Bu takım 6 maçtır gol yemiyor ve bunda Lugano’nun katkısı şüphesiz en büyük olanı ancak orta sahada Topuz,Emre ve çok koşan Özer ile defansif ön libero olarak görev alan Deniz/Selçuk/Baroni’nin katkıları azımsanmayacak derecede.. Dün ilk gol sonrası 4 oyuncunun aynı anda presi vardı ki inanın golden daha çok zevk aldım o pozisyonda.. Emre olsun, Mehmet Topuz olsun, Selçuk olsun her topa gittiler, her tekmeye kafalarını uzattılar korkusuzca ve biz bu maçı istiyoruz mesajını izleyen herkese açık ve net olarak gösterdiler..

Oyuna sonradan giren Gökhan Ünal’ın gol vuruşu çok klas idi..1. sınıf golcü vuruşu yaptı.. Ancak maç içerisinde biraz durgun.. Ben kendisinden rakip defansa daha fazla baskı yapmasını ve geriden gelenlere daha çok pozisyon hazırlamasını beklerdim ama sanırım maç eksikliği olmasından dolayı bu konularda problem yaşıyor.. Yine de Semih’in halini gördükçe ileride Gökhan Ünal’ı izlemeye tercih ederim.. Kötü oynasa bile defansın arkasına koşuları, hızı ve hava toplarındaki hakimiyeti ile Semih’e göre her zaman tercih edilmelidir..

Özer ise sakatlık sonrası çok koşmasına ve çalışmasına rağmen bir türlü kendine gelemedi.. İleride pozisyon yaratırken mutlaka O’nun son paslarının da bu organizasyonlarda olması gerekir.. Eğer O da katkı vermeye başlarsa Alex’in yükü azalacak ve daha rahat olacaktır maç içerisinde..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder