18 Nisan 2010 Pazar

Ahh Beşiktaş vahh Beşiktaş.. ytr yldrm dmrorn ytr!!

Maçı anlatmaya nerden başlasam bilmiyorum.. Bir derbiden çok, sanki düşme potasındaki takıma karşı şampiyonluğa oynayan takımın mücadelesiydi.. Beşiktaş sahaya 4 stoper ( Sivok, Ferrari, Toraman, İbrahim Kaş ), 2 bek ( İbrahim Üzülmez, İsmail ), 2 defansif ön libero ( Ernst,Fink ), bir kanat oyuncusu ( Tello ), bir de forvet ( Bobo ) ile çıktı.. Kaleci ile beraber tam 9 defansif oyuncu.. Mustafa Denizli maç öncesi stratejisini belirlemiş.. “ Biz nasıl olsa bu saatten sonra şampiyon olamayız, ama Fenerbahçe de olamazsa başkanımın yaptığı gibi taraftarı kandırabilirim ” .. Eğer Bobo Beşiktaş’ın maç boyunca kaleye attığı tek şutta golü bulabilse amacına da ulaşmış olacaktı. Ama o şut da Volkan tarafından kurtarılınca geriye tek seçenek kaldı.. O da hakemlere sallamak..

Şimdi eminim ki bütün Beşiktaş medyası, oyuncuları,yöneticileri ve hatta Mustafa Denizli hakem konuşacak.. Çünkü taraftara başka türlü kendilerini affettiremezler.. Koca sezon yapılan bir şey yok.. Sıfıra sıfır elde var sıfır.. Ama büyük başkan Yıldırım Demirören nasıl ki senelerdir Fenerbahçe beraberlikleri ya da alınan tek tük galibiyetlerle taraftarı kandırıyorsa, yine aynısı olacaktır..

Bu maç sonrasında Beşiktaş büyük bir maddi kayba uğradı.. Şampiyonlar Ligi’ne gidilemeyeceği için oradan gelecek para uçtu.. Bir de üstüne Fenerbahçe karşısında alınan beraberliklerde ya da alınan galibiyetlerde bastırılan t-shirtler de satılamayacak.. Yani kısacası bastırılan t-shirtler de elde patladı.. Bu maddi kayıp tabii ki büyük başkan Yıldırım Demirören tarafından karşılanacak ve böylece Beşiktaş’ın büyük başkanına borcu biraz daha fazla büyüyecek..

Buraya kadar Beşiktaş yazdık.. Çünkü sahaya çıkan kadroları gördüğümde daha yazılacak şeyler belliydi.. Eğer Beşiktaş bu maçı 5-0 kazansa ( Böyle bir şey mucize olurdu ama hayatta olama diye bir şey de yok ) bile hemen hemen aynı şeyleri ( CL gelirleri ve t-shiertler hariç) yazacaktım.. Beiktaş bugün bir kez daha amacının şampiyonluk ya da şampiyonlar Ligi’ne katılmak değil, Fenerbahçe’ye çelme takmak olduğunu ispatladı sahaya çıkan kadro ile..

Ve Fenerbahçe.. Beşiktaş’ın bu aciz planını Alex’in daha maçın başında attığı gol ile bitirdi.. Alex daha önce aynı takımda oynadığı Rüştü’nün kalede olduğunu görünce dayanamadı, vurdu.. Vurduğu gibi de Kadıköy’de gol sesi geldi.. Golden sonra da atakları devam etti Fenerbahçe’nin.. Guiza ve Alex %100’lük golleri atsa, Beşiktaş yönetiminin taraftara uydurabileceği bahane bile kalmayacaktı.. Ama Alex ve Guiza düşünmüş olacaklar ki bu başkan Beşiktaş’ın başında ne kadar kalırsa, bizler de o kadar rahat ederiz..

Artık herkesin ezberlediği 11 ile çıktı Fenerbahçe sahaya.. Oyunun da mutlak hakimiydi.. Tek kale maç oynandı ilk yarıda.. Kadıköy’e gelen Anadolu takımları bile bu kadar defansif kadrolar sürmemişti sahaya.. Buna rağmen pozisyonlar buldu Fenerbahçe.. Pozisyon bulurken de rakibine pozisyon vermedi diyeceğim ama düşünüyorum da hangi adamlarla pozisyona girebilirdi ki rakip.. Bastırdı ama 2. gol bir türlü gelmedi.. Sakat Gökhan Gönül’ün mücadelesi, Santos’un şık bilek hareketleri, Alex’in takımı yönetmesi, Emre’nin bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi, Guiza’nın son derece istekli oluşu.. Ama şanssızlık sonucu tarihi fark olabilecek bir maç daha, 1-0’lık skor ile bitti..

Özer ve Mehmet Topuz asıl mevkileri kanat olmayınca oradan yeterince verim alamıyor Fenerbahçe.. Ancak iki oyuncunun da orta saha özelliklerinin olması sayesinde oyunda mutlak hakimiyet kuruyor.. Taraftarın gazına gelip de tüm takım hücum etmeseler ortada sıçan niteliğinde bir maç sürecekti.. Ancak taraftarın garip bir şekilde önce olmasına rağmen takıma gol attırma isteği ile kontra ataklardan pozisyon verdiler rakibe.. Böyle bir pozisyonda tartışmalı bir penaltı ile rakip maçtaki tek şutunu gönderdi kaleye.. Bu şutta da Volkan kalesinde devleşti ve Fenerbahçe’ye çok önemli puanlar kazandırdı.. Böylece daha önce kaybettirdiği puanların bir kısmını daha telafi etmiş oldu..

Daum’u kurduğu takımdan dolayı tebrik etmek gerek.. Rakibine saygı duyan, ancak sürekli gol arayan bir takım vardı sahada.. Maçın skorunu bilmesek sanki geride olan takım Fenerbahçe diyeceğiz.. Teknik heyet ve oyuncular bu maçı ne kadar istediklerini sahada gösterdiler.. Bu maçı almak için varını yoğunu ortaya koydu hepsi.. Sonunda da yi oynayan, maçı hak eden taraf kazandı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder