6 Mayıs 2010 Perşembe

Siz zaten İslam Çupi’nin anlattığı Fenerbahçeliliği hiç anlayamamışsınız ki!

Bu yazıyı yazmaktan çok daha önemli işlerim vardı ama gerek forumlarda gerekse de internetin çeşitli alanlarında bazı Fenerbahçelilerin yazdıklarını okuyunca her şeyi ikinci plana atıp yazmaya karar verdim..

Fenerbahçe ve Türkiye’deki diğer rakipleri bu sene 3 hedef ile çıktılar yola.. Türkcell Süper Lig, Avrupa Kupaları ve Türkiye Kupası.. Bu hedeflerden Türkcell Süper Lig için Fenerbahçe’nin yarıştığı takım Bursaspor.. Peki Bursaspor bu sene Avrupa Kupalarında var mıydı? Hayır.. Türkiye Kupası’nda nereye kadar geldi? Fenerbahçe eleyinceye kadar! Peki, Fenerbahçe’nin lige başlarken rakibi olan diğer takımlar nerede? Bitime son iki hafta kala Galatasaray havlu attı.. Bunda kendisini hem içeride hem de dışarıda yenen Fenerbahçe’nin payı en büyük olanı.. Beşiktaş mı? O da Fenerbahçe ile oynayana kadar hala ufak da olsa şampiyonluk umudu taşıyordu.. O da ligin bitimine haftalar kala hem şampiyonluğa hem de Şampiyonlar Ligi’ne havlu attı.. Tıpkı Galatasaray’ın yapacağı gibi seneye Şampiyonlar Ligi’nde değil de Avrupa’nın 2. kupasında temsil edecekler yandaşlarını.. Trabzonspor konusuna hiç girmiyorum.. Ligde zaten yoklar.. Şenol Güneş’in gelmesi ile de Avrupa Kupalarına gitmeye hak kazandılar..

Gelelim Avrupa Kupalarına.. Bu sene Avrupa Kupaları’nda ne yapmış takımlar.. Bursaspor bu sene zaten Avrupa Kupası’nda maç yapmadı.. Trabzonspor ise daha ilk turda Toulouse takımına elendi.. Beşiktaş ne yaptı peki Avrupa’da? Oynadığı 6 maçın 4 tanesini kaybetti! 1 beraberlik, 1 de galibiyeti var rakibinin yedekleri ile oynadığı maçta.. O da gruplardan çıkamayarak yani Avrupa’da 1 adım bile ilerleyemeden elenen takımlardan.. Galatasaray ise Avrupa Kupası’nda gruplara kaldı.. 4 galibiyeti, 1 beraberliği ve 1 de yenilgisi var.. Sonrasında Atletico Madrid ile eşleşti.. Deplasmanda berabere kaldı ve kendi sahasına 1-2 kaybederek elendi.. Fenerbahçe ise gruplarda 6 maçta 5 galibiyet ve 1 yenilgi ile 15 puan topladı ve Türkiye’de bu alanda rekor puanı alarak lider olarak gruptan çıktı.. Deplasmanda 2-1 yendildiği Lille takımı ile kendi evinde 8 eksik ile çıktığı maçta son dakikalarda yediği gol ile 1-1 berabere kaldı ve elendi..

Gelelim rengi bukalemun gibi günden güne değişenlerin konuşmakta olduğu Türkiye Kupası’na.. Bu kupada yazının başında da belirttiğim gibi Fenerbahçe’nin şampiyonluktaki tek rakibi Bursaspor yine Fenerbahçe tarafından elendi.. Galatasaray ise Antalyaspor gibi ligin orta sıralarındaki bir takıma çeyrek finalde elendi ve yarı finale yükselme başarısı gösteremedi.. Trabzonspor kupayı kazandıktan sonra resmi sitesinden kendilerini tebrik eden Beşiktaş mı? Onlar da gruplarında Manisaspor, Kasımpaşa ve İBB ile oynadıkları 3 maçı kaybederek gruptaki son maçlarında gruptan çıkma umudu olmadan Konya Şekerspor ile oynadılar.. Grup 4.lüğü için oynanan bu maçta rakibini 4-2 yenerek gruplarında 4. olmayı başardılar.. Ancak gruplardan yalnızca 2 takım çıktığı için daha ilk turdan kupaya veda ettiler..

Trabzonspor ile oynanan maç sonrasında ülkenin yarısı olan Fenerbahçeliler üzülürken, ülkenin diğer yarısı ise seviniyordu.. Trabzonsporlu taraftarların aldıkları kupa için sevinmeleri gayet normal.. Takımları iyi oynadı, finalde de kupaya uzandılar.. Peki ya diğerleri? Onlar hüzün içinde geçen koca sezonun sonunda mutlu olabilecekleri bir olay yakalamanın sevinci içindeydiler.. Fenerbahçe’nin kaybetmesi onların mutluluğu olmuştu.. Boşuna demiyoruz Fenerbahçe ve diğerleri diye.. İşte herkes bir kez daha şahit oldu aynı olaya.. Bir yanda Fenerbahçe ile sevinenler, diğer yanda Fenerbahçe ile üzülenler.. Başka bir kesim yok.. Türkiye’de spor Fenerbahçe üzerinden döner.. Fenerbahçe kazanır ise Fenerbahçeliler sevinir, Fenerbahçe kaybeder ise de diğerleri..

Buraya kadar olanlar zaten senelerdir yaşadıklarımız.. Peki bu rengi bir türlü net olarak ortaya çıkamayan, Fenerbahçe nefreti kendi takımlarına olan sevginin önüne geçen kişileri ciddiye almak nedendir? Görüyorum ki bir çok internet paylaşım alanında bazı Fenerbahçeliler kaybedilen kupa sonrası teknik direktörüne, futbolcusuna ve yönetimine saldırmaktadır.. Fenerbahçelilerin bir bölümü kupanın kaybedilmesi ile birlikte, daha önce Fenerbahçe’nin başarısı ile kaybolan ama aldığı bir yenilgide hemen meydana çıkarak etraflarını saran rengi bozukların lafları sonrası, rakiplerinin başarısızlıklarını örtmeye çalışan ve Fenerbahçe’nin başarısını gölgelemeye çalışanların oyununa gelmektedir.. Bu rengi belli olmayan, hayatını Fenerbahçe’nin üstünlüğü sonrası ezilerek geçiren kesim, alınan yenilgi sonrası seslerini çıkarabilmişlerdir.. Peki bunları dikkate almak nedendir?

Herkes şapkasını önüne koysun ve düşünsün.. Bu takım şu anda ligi de kazanamasa Türkiye’nin en başarılı takımıdır.. Her kulvarda en ileriye giden takımıdır.. Birkaç çapulcunun lafları ile gaza gelip de Fenerbahçe’ye zarar verenler maalesef İslam Çupi’nin anlattığı Fenerbahçeliliği bir türlü anlayamamışlardır.. İslam Çupi’nin anlattığı Fenerbahçeliliği yaşayanlar ise böyle yenilgiler sonrası kendine ait değerleri yıpratmak yerine Fenerbahçe’nin büyüklüğüne bir kez daha şahit olanlardır.. Rahmetli İslam Çupi’nin sözleri ile bitirmek istiyorum.. O’nun anlatmaya çalıştığı Fenerbahçelilik ruhunu yaşayanlara ve yaşatanlara sevgilerle..

“Fenerbahçe Cumhuriyeti ortalıkta yoksa Türkiye yoktur, futbol yoktur, bolluk yoktur, insanlar yoktur, canlılar güç nefes alır ve bu ülke kısa süre sonra yaşayan yer olmaktan çıkıp, mezarlık olur. Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz.”

1 yorum:

  1. Çok güzel yazmışsın. Tebrik ederim. Keşke herkesin Fenerbahçeliliği böyle olsa...

    YanıtlaSil