5 Ağustos 2010 Perşembe

Çarşambanın gelişi..

Hani derler ya Perşembnin gelişi çarşambadan belli olurmuş diye.. Dün akşamın gelişi ise daha geçen sene kazanılamayan Trabzonspor maçından belliydi.. Maçın kazanılamaması sonrası uzun süre azmaya ara vermiştim.. Nedeni ise daha önce yazdığım gibi olacakların az-çok belli olmasıydı.. Daum gibi Fenerbahçe’yi seneler sonra sistem takımı yapan bir antrenörün kellesi istenilecekti.. Bunu taraflı tarafsız çoğu kimse isteyecek, bir şekilde Daum gönderilecekti.. Çünkü Daum zamanında bu takım rakiplerine her zaman bariz üstünlük kurdu.. Gerek kendi aralarındaki maçlar olsun, gerekse lig maçları olsun.. Ama bahane her zaman yaratılır.. Bunun için de Avrupa bahanesi üretildi.. Sonuç da dün akşam net ortaya çıktı..

Daum sonrası gelecek teknik direktör çok önemliydi.. Eğer gerçekten iyi bir seçim yapılsa, zaten var olanın üstüne yapılacak bir-iki takviye ile bu takım yine maçları domine edebilirdi.. Ama Daum yerine geçen sene O’nun üzerinde bulunan ve Daum’un giderken yaptığı açıklamalarda yerimde gözü vardı dediği Aykut Kocama gelince işler pek iç açıcı olmadı..

Geçen sene devre arasında kanatlara transfer isteyen Daum’a transfere ihtiyaç yok diyerek karşı çıkan Aykut Kocaman bu sene 3 kanat oyuncusu takviyesi ile başladı sezona.. 3 yeni kanat oyuncusu kattı takıma.. Caner, Stoch ve de Dia.. Belli şeyler oturtulmuş takımın üzerine bu oyuncularla takımın kanatlanıp uçması gerekirken tam tersine takım tepetaklak yere çakıldı.. İlk sinyaller hazırlık maçlarında verildi.. Köln maçında 5 yendi.. Daha sonra Mert’in kalesinde devleştiği ve 3-0 kazanılan maçta her şey unutuldu.. Halbuki o maçta da kaleci kötü gününde olsa yine bir 5lik tarife olabilirdi.. Sonra Galatasaray maçı.. Futbolcuların ekstra motive olması ile 1-0 kazanılan maç.. 90 dakika boyunca verilen pozisyonlar.. Daha sonra Young Boys ile oynanan ilk maç.. Rakibin tek kale oynadığı, dünyaları kaçırdığı maç.. Var mı bir tek maç hatırlayan Daum zamanında buna benzer? Daum’un takımı maçı kaybetse bile bol pozisyon bulurdu, Daaum’un takımı maçı kaybetse bile savaşırdı, Daum’un takımı maçı kaybetse bile son ana kadar umut vardı.. Dünkü maç ise evlere şenlik..

Takım ilk maçı 2-2 bitirmiş ve avantaj sağlamış o rezil oyuna rağmen.. Sahaya çıkan kadroya bakıyorsunuz sağ bek olarak Bekir.. Niye mi Bekir? Aman gol yemeyeyim.. Gökhan Gnül 10 gündür antremanlarda, 2. yarı girip o kanadı tek başına kullanıyor ve çok da iyi oynuyor ama yedek başlıyor.. Niye? Gol yemeyelim bu takımdan.. Zaten rakibi küçük gören açıklamalar üzerine gol yersen bir de, maazallah neler yazarlar.. Peki Daum gençlere şans vermiyordu, Aykut Kocaman benim zamanında gençler forma bulacak dedi.. Gökhan’ın yedeği Okan Alkan nerde? Hazırlık maçında 15 dakikada bile kendini gösterebilen o çocuk kadroya bile alınmadı.. Daum olsa yerden yere vurulur ama bakıyorum Aykut Kocaman’a yazılan bir şey yok.. Maçın ilk yarısı rezil bir oyun ve soyunma odalarına giderken 0-1’lik bir sonuç.. Takımın gole ihtiyacı var.. Sorsalar bu takımdan en son kim çıkar bu durumda diye tartışmasız Alex derim.. Peki çıkan oyuncu kim? ALEX! Yerine giren oyuncu kim? Selçuk! Neymiş efendim orta saha direnç kazansınmış.. Mışmış da mışmış.. Yahu takım sanki harika top oynuyor da bir Alex suçlu.. Sanki gol pozisyonlarını bir bir harcıyor da Alex başrol oynuyor.. 2. yarı çıktı işte Alex.. Nerde pozisyonlar? Ha Stoch atıldı değil mi? Bahaneler yine hazır..

Bu takıma transferler yapılsa da daha Aykut Kocaman ile bu iş zor gözüküyor.. Sezon öncesi Kazım, sonra Emre, en son da Alex.. Bu oyuncular başlarında eğer kendileri ile problem yaşayan Aykut Kocaman varken ne derece verimli olurlar tartışılır.. Olur da bir futbol mucizesi olur ve oyuncuların Galatasaray maçlarındaki ekstra motivasyonları ile başarı gelebilir Zico döneminde olduğu gibi.. Aksi takdirde bu hoca ve bu takımla başarı hayalden öteye gitmez..

6 yorum:

  1. çok güzel bir yazı
    Daum konusunda sonuna kadar katılıyorum. Tam bir sistem takımı yaratmıştı. Maalesef önce biz taraftar olarak arkasında duramadık. Daha çok ararız bu gidişle

    YanıtlaSil
  2. yazdıgın hersey dogru olabilir. tersi de cikabilir. o zaman da sen futbol mucizesi oldu dersin bahane olarak sorun degil. ama "Daum’un takımı maçı kaybetse bile bol pozisyon bulurdu" tespiti beni bitirdi.
    gecen sezon 17 macta sadece 1 er gol atmıs ve son haftalardaki iddasını da son haftalardaki maclarda sadece 1-2 pozisyon bulup kazanarak surdurmus olan takım daum un takımı degildi sanki!!!

    YanıtlaSil
  3. @fırat, dediğin gibi daha çok arayacağız maalesef Daum'u.. O'nun zamanında takım bana güven veriyordu ve kolay kolay baskı yemiyordu.. Her maça favori başlıyorduk ve kazansak da kaybetsek de her zaman bir ümit vardı.. İnşallah o günlerdeki futbolu yakalarız yine ama çok zor..

    @diego tespitime katılmıyor olabilirsin.. Sadece şunu söyleyeyim son Trabzonspor maçında girdiğimiz pozisyonlar kadarını şu ana kadar takımın başında Aykut varken bulamadık.. Tüm hazırlık maçları ve Young Boys maçları toplamında bu kadar toplam pozisyonumuz bile Daum'un bir maçta yakaladığı kadar değildi.. Aykut transfere gerek yok demişti geçen devre arasında Daum kanat istediğinde, şimdi o takıma Kazım,Dia,Stoch ve Caner geldi.. Daum'un elinde kanat olarak bu oyuncular olsa her maç eski sezonlarında olduğu gibi gol olur yağardık rakip kalelere.. Ama Daum'un istediği transferler yapılmadı..

    YanıtlaSil
  4. tranbzon maci bir istisnadır. zira sampiyonluk macidir. talımın onu da 1-2 pozisyonla mıymıy oynaması beklenemezdi ki o zmn o staddan sadece daum deil futbolcularda cikamazdi ve onlar da bunu biliyorlardı.
    ayrıca o mactaki pozisyonları bırak aykut zamanında bulmayı hicbir td zamanında bulmadık. ki daha aykut kac mac yaptı takımın basında. bırak bi daum kdr cıksın sahaya da sonra konusalim.
    kanat isteme muhabbeti ise kazım in gonderilmesi olayıyla ilgilidir ki o ibnenin adının gectigi hicbir konu hakkında 2 cift laf edecek olursam sovmekten baska birsey yapmam.

    senin blog u da bosuna kapattırmayalım :)

    YanıtlaSil
  5. Daum gercekten sistem hocasıdır..Gecen seneyi hatırlıyoruz mukemmel sistemiyle Kasımpasadan 3 yedigimiz maclar 2-0 dan bursaya 3-2 mac vermelerimiz filan cok iyi sistem takımı olmamızın eseridir..Beyler neden bahsediyorsunuz siz ya gecen sene samandıra mesaileri baslamasa bu takım aragonesin takımı gibi ligi 4. 5. ancak bitirirdi..Daum eskiden cok atakcı bir oyun oynatırdı..Gecen sene her mac 1-0 yatan biri oldu cıktı..

    YanıtlaSil
  6. Kusura bakmayın, çok fazla giremedim nete o yüzden cevap vermekte gecikiyorum..

    @diego; Kazım konusunda hak veriyorum.. O çok apayrı bir konu.. Ama şunu söyleyeyim ki Trabzonspor maçındaki kadar baskı kurmasak da hemen her maçta rakipten üstün oynadık.. Hele bir Manisaspor deplasmanı var ki, takım sezonun en iyi oyunlarından birini oynamasına rağmen uzatmada ancak 1 puan kurtarabilmişti.. Sezonun 2. yarısının başında oldukça atak bir oyun oynarken savunma oyuncularının ağır olmasından dolayı çok gol yedik.. Sonra Daum da defansı biraz daha geride kurup çözüm üretti ve seri galibiyetler geldi..

    @adsız, Kasımpaşa'dan 3 yediğimiz maç Daum 4-3-1-2 sistemi ile oynadı.. O maça kadar herkes bu sistemin oynatılması gerektiğini savunuyordu.. Alex ve önünde iki forvet.. Daum o maçta bu sistemin oynanmayacağını herkese göstermiş oldu.. Keza sene başından beri kendi sistemine sadık kalmıştı.. Bursaspor maçında ise takım süper başladı oyuna ve 2-0 öne geçti.. Bursaspor ilk atağında golü bulunca farkı önledi.. Sonra bazı çok bilmiş taraftarlar ısrarla Semih lehine tezahürat yapıp Guiza'yı ıslıklayınca Daum Guiza'yı daha da yem etmemek için oyundan aldı.. Guiza çıkınca da kontra şansımız kalmadı.. Semih'in oyuna alındığını gören Ertuğrul defansı ortasahaya kadar çıkartıp baskı kurdu.. Sonrasında da Bursaspor 2 gol buldu.. Eğer Daum'un devre aras istediği kanat oyuncuları alınsa Daum atak oyunlarını oynatır, ligi de son haftaya kalmadan şampiyon bitirirdi..

    YanıtlaSil