3 Ekim 2010 Pazar

Kalite farkı..

İlk 20 dakika uzun süredir olmayan güzel oyun vardı sahada.. En son 20 Eylül tarihinde olmuyor, olmayacak diye yazmıştım Aykut Kocaman ile.. Takım oyunu son derece kötüydü ve bunu geçen hafta oynanan ve farklı kazanılan Kasımpaşa maçında bile görmek mümkündü.. Atılan 6 gole rağmen verilen pozisyonlar, oyunu kontrol edememe, rakibe baskı kuramama kötü oyunun başlıca nedenleri idi..

Dün ilk 20 dakikada farklı bir Fenerbahçe vardı sahada.. Oyununu sahada hissettiren, rakibe gol atacağı her halinden belli olan ve defansta hata yapmayan bir Fenerbahçe.. Öncelikli olarak söylemek gerekirse Yobo bu takımın defansını en az bir kademe yukarı çıkartıyor.. Geriden kullandığı toplar hep olumlu.. Daha önce Lugano’nun yanında oynayan Bilica gibi dengesiz hareketleri yok.. Defansta çalım atarken bile ne amaçla yaptığını, çalım atmasının ardından yapabileceği hamleyi sezebiliyorsunuz.. Kademe anlayışı da mükemmel.. Ne zaman rakip Lugano ya da beklerden birinin arkasına sızsa hemen Yobo’yu pozisyonu bitirirken görüyorsunuz.. Takıma kattığı hava ve sorumluluk alarak verdiği güven de ne kadar yararlı olduğunun bir başka göstergesi..

Orta sahada Emre artık ağırlığını her maç ortaya koymaya başladı.. Bu maçta da orta sahanın oyuna hakim olmasında ve baskıyı kurmada sorumluluk alan ilk isimdi.. Arkasında Selçuk da her ne kadar ayağında topu tutsa ve oyunu yavaşlatsa da elinden geldiğince ayak uydurmaya çalıştı kendisine sakatlanana kadar.. Herkes Mehmet Topuz’u eleştiriyor ama gözlerden kaçan bir şey var.. Mehmet bir kanat oyuncusundan çok ortada yalnız kalan Selçuk ve Emre’yi üçleyen futbolcu görevinde.. Her maçta Selçuk ve Emre’nin en büyük destekçisi.. Diğer kanatta Dia ya da Stoch oynadığında takımın defansif gücü düşüyor, bu gücü de yukarı taşıyan adamdır Mehmet Topuz.. Yavaş yavaş form tutmasıyla daha da iyi olacaktır..

Niang.. Alex sonrasında böyle bir oyuncunun da kadroda olması harika bir duygu.. Kezman,Semih,Guiza gibi isimlerden görmeye alışık olmadığımız onlarca hareket.. Bir forvetin görevlerini, yapabileceklerini,meziyetlerini unutan Fenerbahçe taraftarına verilen bir şans.. İnsan izlerken keyif alıyor.. Her hareketinde ayağa kalkıyor.. Güçlü, teknik, hızlı, hava toplarında etkili.. Ne ararsan var bu adamda.. Böyle bir forvetin olunca da skor üstünlüğünü ele geçirmemek elde değil..Hele hele arkasında Alex gibi bir futbol profesörü varken.. İleride kendisini beslerken ve rakibi üzerine çekerken.. Alex’in daha uzun yıllar burada büyük işler yapabileceğine inanıyorum.. Gönül ister ki, daha uzun yıllar bizimle kalsın..

Son olarak Aykut Kocaman.. Kendisini çok fazla eleştirdim.. Oynatmaya çalıştığı oyunu, yaptıklarını, verdiği demeçleri.. Kayserispor maçında yedeklere defans oyuncusu almaması gibi dün de Baroni’yi ilk 18’e almaması bence eleştirilmeli.. Selçuk sakatlandığında orta sahada geride pis işleri yapacak kimse kalmayınca orta saha hakimiyeti de sekteye uğradı mesela.. Ama son maçta ilk ışıkları aldım kendi adıma güzel futbol bakımından.. Alex’i artık oyundan sürekli çıkartma isteği olmaması da bir başka güzel yanı.. Kazım’ı tekrar kazanmak adına sahaya sürmesi de alkışlanacak bir hareket.. Umarım başarılı olur ve benim sene başında burada yaptığım eleştirilerden dolayı yüzümü kızartır.. Umarım beni yanıltır ve başarılı olur..

1 yorum:

  1. azizim öncelikle bütün yazılarınızı keyifle takip ediyorum...ama 2010 dan beri yazmamanıza bir anlam veremedim başta bunu hep içime attım bekledim ha bugün yazar ha bügün yazacak diye....aradan 8 ay geçti hala yeni bir ekleme yok...

    YanıtlaSil